Dokuma Makineleri Dünü Bugünü Yarını

0
2486

Dokuma Nedir ?

Dokuma, belli kurallara göre iki iplik sisteminin dik açı yaparak çaprazlamasından oluşan bir tekstil işlemidir. Meydana gelen iplik çaprazlamasına bağlama veya örgü (doku) adı verilir. Dokumayı oluşturan uzunlamasına ipliklere çözgü, yatay ipliklere da atkı denir.

Dokumada çözgü iplikleri birbirine paralel olarak belli bir sayıda ve yan yana bulunurlar. Bu iki iplik grubundan çözgüler aktif iplik sistemi, atkılar ise pasif iplik sistemi olarak adlandırılabilir. Dokuma işleminde kumaşın örgü şekli çözgülerin hareket ettirilmesine bağlıdır. Bu yüzden sadece çözgülerin farklı hareketleri ile farklı örgü tipleri elde edilebilir.

Dokumacılığın Gelişimi

Dokumacılık belki de insanlık tarihi kadar eskidir. Tarihi bulgular ilk dokunmuş kumaşın M.Ö. 6000’ de Mısırlılar tarafından yapıldığını göstermektedir. Giysiler sosyal statü, bölgesel yaşam koşulları ve çeşitli sosyolojik akımların farklılaşan etkileri altında, değişik tarzlarda gelişim göstermiştir.

Günümüzde geliştirilen akıllı kumaşlar, çevre etkilerini yanıtlama ve mikro çiplerle iletişimi sağlama gibi çok özel fonksiyonları yerine getirmek üzere kullanılmaya başlanmışlardır. Dokuma işlemi el tezgâhları ve dokuma makineleri ile yapılmaktadır. 

El Tezgâhları

12.yüzyılda İngiltere’de tezgahların standart bir tasarıma sahip olarak kullanıldıkları ve tamamen ağaçtan yapıldıkları bilinmektedir. Bu tipteki tasarımlarda, dokuma levendi arkaya, kumaş levendi ise öne takılmakta ve çözgüler yatay düzlemde gerdirilmekteydi. Gücü çerçeveleri, üstten bir makaraya dolanan bir kablo ile birbirlerine bağlanmışken, alttan dokumacının ayakla çalıştırdığı pedallarla bağlantılı idi. Mekik doğrudan elle fırlatılmaktaydı; vuruş kolları yoktu. Tarak, atılan atkıyı kumaşa yerleştirmek üzere, şasiye yukardan salınım yapabilecek şekilde mafsallanmıştı.

Dokuma Makineleri Tarihi

Dokuma makineleri kullanımı çok eski yıllara dayanmaktadır ve makineler gelişerek günümüze kadar gelmiştir. Dokumacılık ilk çağlardan beri yapılmaktadır. M.Ö 2000 yıllarına ve öncesine dayanmaktadır.

  Yeni kullanılmaya başlanan dokuma makineleri ile bütün sınırlandırmalar ve engeller kalkacak eve iş alma yerini seri üretime dayalı modern sanayi alacaktı. İlk dokuma makineleri İngiltere gibi bir tarım ülkesini hızla sanayi ülkesi yapıverdi. Köydeki yaşayan insanlar şehirlere göç etmeye başladı. Fabrikalar güvenli gündelik yaşam ve yeni yaşam koşulları sağlıyordu. O dönemde dokuma işleri el tezgâhları ve çıkrıklarla sağlanıyordu. Üretilen kumaşların pahalı olmasına rağmen insanların kazançları azdı. Dokuma makinesinin icadı sanayileşmeyi getirdiği için insanlar az da olsa fazla kazanç elde etmeye başlayabilirlerdi.

  • 1606 yılında C. Dangon (Fransa) birtakım makara hareketleri ile mekiklerin otomatik çalışmasını ilk kez sağlamıştı.
  • 1725 yılında Basile Bouchon, Dangon’un buluşunu geliştirerek geniş desenli dokumalar elde edilmesini sağladı. Bouchon çözgüleri seçmek için bir delikli karton yardımıyla çalışan ilk otomatik ağızlık açma cihazı bulundu.

Ağızlık açma sistemlerinin gelişimi jacquard’ın kendi ismiyle anılan jakar makinesini icat etti.

  • 1728 yılında Jean- Babtiste Falcon, dekoratif desenler elde eden gelişmeyi sağlamıştır.
  • 1733 yılında Lancashireli saatçi John Kay, uçan mekik de denilen çabuk mekiklerle adını tarihe yazdırdı. Dokuma tezgahının sağ ve soluna yerleştirdiği savak kutularındaki mekikler, elle çalıştırılan mekiklerin yerini alıyordu. Mekikler mekanik olarak bir o yana bir bu yana giderek çalışıyordu ve el gücünden daha hızlıydı. Bu aygıt sayesinde daha hızlı iş çıkarılmakla kalınmıyor, eskiden dokunan kumaşın bir katı daha genişlikte kumaş dokunuyordu.
  • 1764 yılında dokumacılıkta ilk iplik eğirme makinesi.
  • Dokuma tezgâhları 1785 yılında mekanik hale gelmeye başladı.1785 yılında İngiliz mucit Edmund Cartwright tarafından gerçekleşmiştir. Zamanla tasarımını geliştiren Cartwright dokuma makinesi sayılabilecek sistemi imal etti.
  • 1769 yılında İngiliz Richard Arkwright Vargel tezgahını geliştirdi.
  • 1785 yılında Dr. Edmund Cartwright ilk makineli mekanik dokuma tezgahını icat etti.

Artık dokumacıların iplik açlığı giderilmişti. Hatta uzak görüş­lüler, dokumacıların işleyebileceğinden fazla iplik yapılmasından korkmaya başladılar. Bu uzak görüşlüler arasında, Nutingham-shire’de Mornham’da doğmuş şair ve papaz Dr. Edmund Cartwright vardı.Cartwright dokumacılığın tarihçesi üzerinde iz bırakan kişilerden biridir. Eğer piyasada aşırı iplik birikecekse, daha çok dokumaya ve gelişmiş dokuma tezgahlarına da ihtiyaç olacaktı.

  • 1786 yılında R. Miller tarafından geliştirilen dokuma tezgâhı, bugün ki makineleşmiş dokumacılığın çıkış noktası oldu. Bu yeni makinelerle birlikte dokumacılık evlerden, makineleri su veya buhar gücünün bulunduğu fabrikalara taşındı.
  • 1804 yılında Joseph Marie Jacquard broşlu dokuma tezgâhı geliştirdi. Önce ipliği çekiyor ve bir makaraya ya da bobine sarılırken bükülüyordu.
  • 1822 yılında İngiliz E. Roberts, kısa sürede tüm Avrupa’da benimsenen otomatik dokuma tezgâhı geliştirdi.
  • 1898 yılında atkının kancalarla atılma fikri ortaya çıktı. Bu konuda 1925’te Gaber sistemi,1930’da Dewas sistemi geliştirilmiştir.
  • 1890 yılında Amerikalı J.H. Northrop, otomatik dokuma tezgahını biraz daha geliştirerek bugünkü tekstil sanayiinde kullanılan makinelerin atası sayılan makineyi üretti.
  • 1914 yılında hava jeti ile atkının atılabileceği fikri ortaya çıktı. Hava jeti 1980’lerde kullanılmaya başlanmıştır.

Dokuma Makinelerinin Günümüz ve Geleceği

Dokuma makineleri sürekli gelişerek robotik sistemler kullanılarak otomatik makineler üretilmiştir. Çözgü ipi kopunca otomatik duran makineler kullanılmaktadır. Otomatik ağızlık çerçeve ve mekik sistemleri kullanılmaktadır. Tüm işleri görebileceğimiz akıllı dokunmatik ekranlar bulunmaktadır. Tek tuşla durup çalışırlar. Hava jetli makineler kullanılmaktadır. Üretim geçmişe göre hızlı ama geleceğe göre yavaştır. Makineleşme her geçen gün gelişmektedir, bu durum dokuma makinelerinin gelişmesini sağlamıştır.

Gelecekte dokuma makineleri, dokuma teknolojisinde elektronik donanımının gelişmesiyle birlikte otomasyon artacak. Atkı kopuşunda makine durduğunda, tezgâhın kendini otomatik olarak geri alması ve kopan atkının pinömatik bir kolla alınması tekniği yaygınlaşabilir. Çözgü kopuşlarında ise kompleks bir robotla bağlanması gelecekte mümkün olacaktır. Kompact drive, direct drive adı verilen enerji tasarrufu ön plana çıkan makineler yaygınlaşacaktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.