Ana Sayfa Blog Sayfa 5

Dikiş Boyu ( Dikiş Adımı ) Nedir?

Makine boynu üzerinde dikişboyu ayarlayıcısı(numaratör) ile istenilen sıklıkta dikişboyu ayarlanabilir. Dikişmakineleri markalarına göre değişiklik gösterse de 0 ile 5 arasında dikişboyu ayarlamasıyapılabilir.

Numaratör üzerindeki rakamlar dikişadımının mm ile ifadesidir. Rakamküçükse dikişadımıküçük rakambüyüdükçe dikişadımlarıbüyük olur.

Örneğin numaratör 2,5 olarakayarlanmışise; 10mm/2,5=4 (1cm’de 4batışolduğunu ifade eder.) Dikiş boyunu ayarlamak için, ileri gerihareket koluna bastırıp, numaratörükolayca çevirebilirsiniz..

v4 Tailor ile Özel Tasarım Gömlekler

V4 Tailor – www.v4tailor.com

V4 Tailor 1994 yılında temellerinin İstanbul’da atmıştır. Başlangıç da gömlek dikiminin en ince detaylarını öğrenerek tecrübe toparlamış daha sonrasında bu tecrübelerini şu anda şirketin büyümesine öncülük edenlere aktarmıştır. Kendi bünyesinde profesyonel terzi kadrosu, tekstil mühendisi ve uzman müşteri temsilcileri bulunmaktadır. Son olarak gelişimde sınır tanımayan firmamız kişiye özel üretimi sanal ortamda 3d tasarıma aktararak online e-ticaret sektörüne giriş yapmıştır. Bunu yaparken bünyesine ayrıca yazılım mühendisi ve grafik tasarım uzmanı gibi yeni bir konsept eklemiştir.

2001 yılından beri kişiye özel takım elbise ve gömlek üretiminde en iddialı firma olmayı başarmıştır. Sadece dikimde değil aynı zamanda hizmet kalitemizde tamamen en üst düzeyde tutulmaktadır.

V4 Tailor sadece Türkiye’de değil aynı zamanda yurtdışında da birçok firma ile 2005’den beri çalışmakta. V4 Tailor başlangıç olarak yurtdışında Litvanya’da bir firmayla çalışmaya başlayıp, şu anda 7 farklı ülkede 15 farklı müşteriyle bayilik sistemiyle çalışmakta.

2014 yılında KOSGEB desteği ile beraber ASSYT sistemi kurularak isteyen her kişinin, Dünyanın istediği yerinde evinden, işinden bir adım bile dışarı atmayarak kendisine özel ölçülerde istediği bütün özelliklerde en mükemmel elbiseyi 7 iş gününde teslim ediyor.

V4tailor.com da Sistem nasıl çalışıyor?

  1. V4 Tailor web sitemize girerek 100’den fazla kumaş çeşidi ile oluşan 1000 adet kombinasyondan beğendiğiniz kombinasyonu yaratıyorsunuz.
  2. Kombinasyonu onaylayıp V4 Tailor web sitemizde bulunan videolar yardımı ile kendi ölçülerinizi giriyorsunuz.
  3. Her şey tamamlandıktan sonra vermiş olduğunuz sipariş mail olarak V4 Tailor sistemine düşüyor.
  4. Monti, Albini, Söktaş, Destex tedarikçilerimizden hangisinden siparişinizi verdiyseniz ölçünüze göre kumaş siparişi geçiliyor.
  5. 2 iş günü içerisinde V4 Tailor firmamıza gelen kumaşınız ASSYT sisteminden çıkarılmış kalıbınız ile terzilerimize götürülüyor.
  6. 3 iş günü içerisinde dikilen elbiseniz Tekstil mühendislerimiz tarafından bütün ölçüleri kontrol ediliyor.
  7. Kontrol edilen elbiseniz yurtdışında iseniz DHL Express ile, yurtiçinde iseniz MNG Express ile 2 iş günü içerisinde teslim ediliyor.

V4tailor.com web sitemiz şu anda sadece kişiye özel gömlek hizmeti vermektedir. Fakat aynı zamanda Kişiye özel dikim takım elbise hizmeti de vermektedir. İster v4tailor.com sitesinden randevu alarak ister hediye çeki alarak firmanın hizmetlerinden yararlanabilirsiniz.

 

Haşıl Sökme Yöntemleri

0

        Amacı, çözgü ipliklerine dokuma öncesi uygulanmış olan haşıl maddelerinin uzaklaştırılması için yapılan bu işlem; 4 farklı yöntemle yapılabilmektedir.

  1. Emdirme Yöntemine Göre Haşıl Sökme :Enzimler, bitkisel ve hayvansal mikroorganizmalardan oluşan biokatalizörlerdir. Kimyasal yapıları proteindir.  Nişasta parçalanmasında kullanılan enzimler amilaz adı altında toplanır.  Haşıl sökmede en çok kullanılan amilaz bakteri amilazıdır.  Yüksek sıcaklıkta ve geniş ph aralığında etkinliğini koruyabilmektedir. 0.5 – 1 g/L bakteri amilazı kullanmak yeterlidir.  Normal bakteri amilazı ancak 100 – 115 C ye kadar dayanıklıdır.  Son yıllarda yüksek sıcaklığa dayanıklı özel enzimler üretilmiştir.  Sodyum klorür, fosfat asit tuzları ve şeker gibi maddeler enzim aktivitesini arttırır.                                  Haşıl sökme işlemi kesikli, yarı kesikli, kesiksiz yöntemler ile yapılabilmektedir.  Kesikli yöntemlerde haspel, jigger, emdirme (fulard) makinaları kullanılır. Banyo emdirildikten sonra 6 – 12 saat arasında bekletme işlemine tabi tutulur ve sonra iyice durulanır.  Yarı kesikli yöntemde ise fulardan geçirilir. Levende sarılır ve 70 – 95 C de bekletme odalarında 1,5 – 2 saat bekletilir. Sonra yıkama işlemi ile bitirilir.  Kesiksiz işlemde ise kumaşa emdirilir ve 15 – 90 dakika arasında 70 – 95 C de gerçekleştirilir. Daha sonra yapılan yıkama işlemi ile haşıl sökme işlemi tamamlanmış olur.  En yaygın kullanım şekli yarı kesikli yöntemdir.
  2. Kimyasal Katalizörler İle Haşıl Sökme:    a)Asidik Madde İle: nişasta makromoleküllerinin glikoz birimleri arasında meydana gelen asetal bağları seyreltik asitlerle kolaylıkla parçalanabilir. Asit olarak genellikle sülfürik asit veya hidroklorik asit kullanılır. Çalışma şartları 30 – 35 C de, pH 4 – 5 de, %1 – 2 konsantrasyonda sülfürik asit ile havuzlarda bekletilerek uzaklaştırılır. Bu yöntemin dezavantajı selüloz makromoleküllerinin parçalanabilmesidir.  b)Bazik Madde İle: nişastanın asetal bağlarının bazlara karşı dayanımı yüksektir. Ancak hava oksijeni yanında bazlar uzun zaman etki ettirildiğinde makromoleküllerin parçalanması mümkündür. Çalışma şartları 40 – 50 C de Ph 10 da 1 – 3 g/L NaOH ile işlem gerçekleştirilir. NaOH yerine peroksit ağartması da kullanılabilir.
  3. Su İle Haşıl Sökme: Suda çözünebilen haşıl maddeleri (polivinilalkol, poliakrilat haşılları) yıkanarak uzaklaştırılır.  CMC, her sıcaklıkta yıkanabilir. Optimum sıcaklık 50 – 100 C arasındadır. Az miktarda ıslatıcı ve alkali ile gerçekleştirilir.  Polivinilalkol, bu madde elektrolitlere karşı hassastır. Bu nedenle nötral ortamlarda yıkanmalıdır. Yüzey aktif madde ilavesi yıkama etkisini arttırır.  Poliakrilat, her sıcaklıkta kolayca uzaklaştırılır.  Alginat, haşıl maddeleri, nötral banyolarda 25 – 95 C yıkanabilir.
  4. Oksidatif Haşıl Sökme: Yükseltgen maddeler aktif oksijen veren (persülfat, perborat, hidrojen peroksit veya aktif klor içeren kloramin) ile nişasta makromoleküllerindeki fonksiyonel gruplar yükseltgenir. Aynı zamanda glikoz halkaları ve zincirler arasındaki bağlar koparılabilir. Bazik ortamda çalışır. Bazik ortam soda ya da sodyum hidroksit ile sağlanır.  Haşıl sökme banyosuna NaOH veya sodyum karbonat konur.  En çok kullanılan haşıl sökme maddesi persülfattır.  90C de Ph 10 da 1 saat çalışılır.  Ancak bu madde nişastayı parçalaması yanında liflere zarar verebilir.

Tekstil Mühendisliği Bölümünün Karizması Üzerine Bir Söyleşi

Türkiye’de Tekstil Mühendisliği Bölümü’nün açılması konusunda öncü olan ve ülkemizin ilk Tekstil Hoca’sı Işık Tarakçıoğlu, hocamız Volkan Kaplan ile Akaltın Hikayeleri adlı programda. Üniversitelerde Tekstil Mühendisliği bölümünün karizması, geçmişi, şimdisi ve gidişatı üzerine güzel bir söyleşi.

Tekstil Türkiye’de Nasıl Gelişti?

Volkan Kaplan ile Akaltın Hikayeleri Programda Işık Tarakçıoğlu 2 Bölümü

Organik Pamuğun Geleceği

Küresel açıdan bakıldığında, organik pamuk endüstrisinin bütün kesimleri, markaların ve toptan üreticilerin, onların satıcılarının ve organik pamuk yetiştiricilerinin ne derece yüksek kalitede üretim yaptıklarından ve ekonomik, sosyal ve çevresel çıkarları (ürünlerde kullanılan organik pamukla ilgili olarak) üreticilere ne derece iyi ilettiklerinden ve bunları nasıl kullandıklarından etkilenecektir

Organik Pamuk

Günümüzde çevre koruma, insan ve toplum sağlığı bilinci gitgide artmaktadır. Çevre kirliliği denildiğinde hava kirliliği, endüstriyel atıklar, nükleer atıklar ve ses kirliliği anlaşılmakla birlikte, çevreyi kirletici; insan, hayvan ve bitki sağlığını tehdit edici yoğun kimyasal ilaç ve gübre kullanımının olduğu konvansiyonel sistemlerde, doğal denge bozulmakta ve besin zincirleri ile tüm canlılara ulaşabilecek yaşamsal önemde tehlikeler görülmektedir. Çevre kirliliğinin hızla yayılması, doğaya ve insana dost yeni bir tarım sistemi olan “Organik tarım”ı gündeme getirmiştir. Organik tarım, sentetik yolla elde edilen insektisit, herbisit, fungusit, kimyasal gübre ve hormonların kullanılmadığı, ekim nöbetine, organik gübrelemeye ve biyolojik olarak hastalık ve zararlı kontrolüne dayanan, çevreyi ve doğayı tahrip etmeyen, hatta koruyan bir tarım sistemi olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir ifade ile “Ekolojik Tarım” diye de adlandırılabilen bu sistemde birinci hedef kalite, ikinci hedef ise verim üstünlüğüdür. Ekolojik üretilmiş pamuk, doğal olarak sentetik gübre, zirai mücadele ilaçları (pestisit, fungusit, herbisit,…) kullanılmadan elde edilmiş pamuktur ve “organik pamuk” denmektedir. Yüksek miktarlarda agrokimyasalların tarımsal ekosisteme su, hayvan ve insan varlıklarına zararlar oluşturacak şekilde pamuk yetiştiriciliğinde kullanılması, dünya çapında artan bir ilgi ile organik olarak yetiştirilen pamuğa karşı büyük bir talebi başlatmıştır. Organik pamuğun yetiştirilmesi ve prosese tabi tutulması amacı ile ilk ciddi aşama, 1980’li yılların başlarında Güney Doğu Anadolu’da, Mısır’da ve ABD’nin güney bölgelerinde başlamıştır. Pamukta yetiştirme tekniklerinin organik tarım açısından ele alınması, yetiştiği ekolojiye göre değişmekle birlikte dünyanın en kirletici tarımsal ürünlerden biri olan bu bitkinin sorunlarını çözme amacını taşımaktadır. (Gençer O.,2005)

Türkiye’de Organik Pamuk Üretimi

Öteki ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de gıda ürünleri üretimi ile başlayan organik ürün yapılanması, özellikle 1980’li yılların sonlarında tekstil ve konfeksiyon ürünlerini de içine almış; tekstil endüstrisinin en önemli hammaddesi olan pamuk üzerinde yoğunlaşmaya başlamıştır. Organik pamuk üretimi, özellikle yurt dışından yapılan istekler doğrultusunda, her geçen yıl artmıştır. 9 Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, APK Etüt ve Proje Daire verilerine göre 1998 yılında 59 pamuk çiftçisinin, 806 ha alanda, yaklaşık 2500 kg toplam üretimi ile başlayan organik pamuk üretimi, günümüzde 500 kadar pamuk üreticisi tarafından, yaklaşık 10.000 ha alanda; yine yaklaşık, 35.000 – 40.000 ton düzeylerine ulaşmıştır. Türkiye’de yıllara göre organik pamuk üretimi yapan üretici sayısı, organik pamuk üretim alanı ve üretim miktarı, Tablo 2.1’de verilmiştir.(Erdem, 2006) Tablo 2.1: Türkiye’de Organik Pamuk Üretimi (Erdem, P., 2006) Yıllar Çiftçi Sayısı Üretim Alanı (ha) Toplam Üretim Miktarı (ton) 1998 59 806 2505 1999 488 4974 23520 2000 740 5343 23091 2001 307 5553 16511 2002 407 7393 38595 2003 500 9756 34877 Tablo 1’den, 1998 yılında 59 olan üretici sayısının 2000 yılında 740’a yükseldiği ancak 2001 yılında hızlı bir düşüşten sonra 2002 yılından sonra tekrar yükselmeye başladığı; 1998’de 806 hektar olan organik pamuk üretim alanının, 2000-2001 yılında birbirine yakın bir değerde olup, 2003 yılında 9756 ha ulaştığı; 1998 yılında 2505 ton olan organik pamuk üretiminin, 1999-2000 yıllarında 23.000 ton civarında olup, 2001 yılında 16511 tona düştüğü; 2002 yılında, 38595 tona yükselen organik pamuk üretiminin, son yılda, yine 35.877 tona kadar azaldığı dikkati çekmektedir. Türkiye’de organik pamuk üretimi, belirli illerde, Aydın, Antakya, İzmir, Balıkesir, Muğla, Manisa vb. yoğunlaşmış olup, özellikle Harran ovası ve Ege bölgesinde yaygınlaşmaktadır. İllere göre yapılan organik pamuk üretimi, Tablo 2.2’de verilmiştir. 10 Tablo 2.2: İllere Göre 2003 Yılı Organik Pamuk Üretimi İller Üretim (Ton) Aydın İzmir Manisa Muğla Çanakkale Şanlıurfa Hatay Gaziantep 9841 2188 228 35 10 21928 572 75 Toplam 34877 Tablo 1.2’de en yüksek üretimin Şanlıurfa’da yapıldığı; bu üretimin, toplam üretimin % 63’ünü oluşturduğu; bunu % 28’lik bir pay ile Aydın ilindeki üretimin izlediği dikkati çekmektedir. AB organik tarım konusunda ilk yönetmeliğini 1991 yılında (EEC Regulation No:2092/91) yayımlamıştır. AB’deki bu gelişmelere uyum sağlamak üzere, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından 1994 yılında “Bitkisel ve Hayvansal Ürünlerin Ekolojik Metotlarla Üretilmesine İlişkin Yönetmelik”; 1995 yılında, bu yönetmeliğin bazı maddelerinde değişiklik yapan ek yönetmelik yayımlanmıştır. Bu yönetmelik, Avrupa Birliği’nde yayımlanmış olan 21 adet mevzuat ile de uyumlu hale getirilerek “Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” adı altında revize edilmiş ve 11.07.2002 tarih ve 24812 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.(Gençer, 2005) Ülkemizde organik pamuk çalışmaları, yürürlükteki yönetmelik çerçevesinde; Organik Tarım Komitesi (OTK), Ulusal Yönlendirme Komitesi, Tarım Ulusal Ticaret Komitesi, Proje ve Araştırmaları Ulusal Komitesi ile Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından yetkilendirilen ve denetlenen kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarının (IMO, ECOCERT, SKAL, BCS, ETKO, BİOAGRİCOOP ve EKOTAR) faaliyet zinciri içerisinde sürdürülmektedir. 11 Diğer organik ürünlere göre yeni bir ürün olmasına karşın Türkiye, organik pamuk üretiminde Dünya’da önemli ülkelerden birisi konumuna gelmiştir. Gelişmiş ülkelere göre işçilik maliyetleri açısından avantajlı konumdadır. Ekim alanları, çiftçi ve firma sayıları gün geçtikçe artmaktadır. Ancak, organik pamuk üretimi ve kullanılmasında birçok sorunlar söz konusudur. Bu sorunların bazıları, aşağıda özet olarak belirtilmiştir. Özellikle organik pamuk üretimindeki verim, klasik yönteme kıyasla, % 7 ile % 38 oranında daha düşüktür. Verimdeki bu kayıp, organik pamuk üreticilerini mağdur etmeyecek farklı ve yüksek fiyat uygulaması ile giderilmelidir. Organik pamuk tarımında çiftçi, ürününü, firmanın kendisine ait yada firmanın anlaşmış olduğu bir çırçır fabrikasına teslim etmektedir. Çırçırlanıp preselenerek etiketlenen balya, hammadde halinde ihracat edilir yada iplik hammaddesi olarak anlaşmalı iplik fabrikasına gönderilir. Burada en büyük problem, sertifikalı çırçırlanmış ürün teminidir. İplik ünitelerinin kontrolünde işlemede kullanılan yardımcı maddeler ve kontaminasyon riski en önemli faktörlerdir. Bu aşamadan sonra etiketlenen iplikler, ihraç edilebilir yada örme veya dokuma hammaddesi olarak satılabilir niteliğini kazanmaktadır. Boyama ve terbiye ünitelerinde kullanılan uygun boyama kriterleri göz önünde bulundurularak sertifikalandırılmaktadır. Daha sonra konfeksiyon aşamasına geçilmektedir. Kısaca, ürün tarladan itibaren son ürün aşamasına kadar her safhada sertifika sürecinden geçmek zorunda kalmaktadır. Organik pamuk üretiminde üreticiden tüketiciye giden zincirin uzun olması, “Kontrol ve Sertifikasyon” işlemini zorlaştırmaktadır. Ayrıca bu süreç maliyetler üzerinde de olumsuz etkiler yapmaktadır. Organik pamuk işleyen çırçır tesisleri, yılın geri kalan zamanda konvansiyonel pamuk işledikleri için tüm sistemin, özellikle pestisit bulaşma riskine karşı her seferinde temizlenmesi ek bir maliyet getirmektedir. Firma, tüm bu aşamalar için uygun altyapıya sahip ise ürün işlemeyi kendi fabrikasında gerçekleştirmektedir. Eğer uygun üniteler yok ise ürününü fason işletmelere sözleşme karşılığında ve yönetmeliklere uygun bir şekilde işletmektedir. Dünyada organik pamuk talebi artış eğilimindedir. Bir çok uluslararası firma ürün hatlarında organik pamuktan üretilmiş yada organik pamuk karıştırılarak üretilmiş ürün bulundurmaktadır. Aynı zamanda çevre dostu marka imajından faydalanmak amacıyla önümüzdeki yıllarda ürettikleri ürünlerde organik pamuk kullanmayı taahhüt etmektedirler. (Gençer,O., 2005)

Organik Pamuğu Pazarlamak

Pamuğu organik olarak pazarlamak için tarla üretim uygulamalarını içeren bir sertifikasyon gerekmektedir. Sertifikasyon aynı zamanda üretim aşamasında devam etmelidir. Üretimin her aşamasında sadece organik spesifikasyonlara uygun malzemeler (boyalar, beyazlatıcılar vs.) kullanılmalıdır. Sadece bu şekilde üretilmiş olan giysiler “organik” olarak satılabilir. Tüketicilerin, organik pamuk ürünlerini diğerlerinden ayırabilmeleri için uygun etiketleme gerekmektedir. Bu aynı zamanda, insan sağlığı ve üretim ekolojisi ile ilgili açıklamaların kolaylıkla anlaşılmasını sağlamaktadır. Hali hazırda, eko-tekstil etiketli birçok ürün bulunmaktadır. Bazıları, insan sağlığı konularına odaklanırken bazıları da insan sağlığı ve çevre dostu üretimi ilişkilendirmektedir. 17 Diğer etiketler, aynı zamanda organik liflerin tekstil işlemlerinde kullanılmasını gerektirmektedir. Ancak, etiketlerin etkinliğinin artması için endüstri ve aynı zamanda tüketiciler tarafından iyi bilinmeleri gerekmektedir. Bakanlık ve diğer ilgili kurumlar, ürünlerin etiketlerinin kalitesini ve ise yararlığını garanti eden en uygun etki mekanizmalarıdır. Genel anlamda, organik eko-tekstil ürün pazarı beş farklı tüketici grubundan oluşmaktadır. 1. Düzenli olarak organik ürünler alan çevre konusunda duyarlı müşteriler 2. Sürekli olarak organik ürünler alan sağlık konusunda bilinçli müşteriler 3. İdeolojik bir yaklaşım çerçevesinde çevre konusunda duyarlı olan ve/ya da tekstil kullanımdaki sağlık risklerini en aza indirmek için düzenli olarak organik ürünler alan konuya yakınlık duyan müşteriler 4. İnsan sağlığı konusuna ya da ideolojik sebeplere bağlı kalmadan ve insan sağlığı ve tekstil ürünlerinin arasındaki ilişkiyi bilen ya bilmeyen ve ara sıra organik ürünler satın alan tesadüfi müşteriler 5. Henüz organik ürünler satın almaya başlamamış olan geleneksel müşteriler Organik pamuk ürünlerinin artması “tekstil ve sağlık” ve “tekstil ve üretim şartları” gibi konularda bilincin artmasıyla paralel olacaktır. Bu ürünler, yeterli miktarlarda, tasarım ve renk çeşitliliğine sahip olarak, düzenli olarak değişen koleksiyonlar dahilinde hem satış noktalarının hem de müşterilerin ilgisini çekecek biçimde üretilmelidirler. Bu büyük arz yavaş yavaş perakende fiyatları aşağı çekecektir.(Erdem,P., 2006)

Organik Pamuk Üretim Kuralları

Organik pamuk üretim kuralları aşağıda belirtilmiştir; ⇒ Organik pamuk üretimi, yetkilendirilmiş kuruluş ile sözleşme yapılarak onun kontrolünde yapılır. ⇒ Organik pamuk yetiştiriciliği yapacak müteşebbis geçiş sürecine alınır. Üreticiler açısından organik pamuk tarımı konvansiyonel tarıma göre daha risklidir. Konvansiyonel sistemle pamuk üretimi yapan bir çiftçi hemen ertesi yıl organik pamuk üretimine geçemez. Organik pamuk tarımı için en az üç yıllık bir geçiş dönemine ihtiyaç vardır ⇒ Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu veya kontrol kuruluşu; arazinin önceki yıllardaki kullanım durumu, yapılan uygulamalar, bölgedeki genel durum ve yetiştirilen ürünler, risk durumları, ve raporlarının incelenmesi neticesinde geçiş sürecini uzatabilir ya da kısaltabilir.

Toprak Koruma, Hazırlama ve Gübreleme

Organik pamuk üretimde toprak koruma, hazırlama ve gübreleme kuralları aşağıda belirtilmiştir. ⇒ Yetkilendirilmiş kuruluş tarafından yapılan kontrollerde arazide toprak koruma tedbirleri alınıp alınmayacağına karar verilir. ⇒ Organik pamuk üretiminde, gereksiz ve toprakta erozyona neden olacak şekilde toprak işleme yapılamaz. 24 ⇒ Toprağın verimliliği ve biyolojik aktivitesi aşağıda belirtilen yöntemlerle sağlanır. ⇒ Çok yıllık ekim rotasyon programı içerisinde baklagil ve derin köklü bitkilerin yetiştirilmesi veya yeşil gübreleme yapılmalıdır. ⇒ Tek ürün için, yılda hektar başına 170 kg saf azotu geçmeyecek şekilde organik hayvansal üretimden elde edilen gübre kullanılmalıdır. ⇒ Organik pamuk üretimi yapılacak alanlarda toprak verimliliği ve biyolojik aktivitenin sağlanamaması halinde, organik gübre ve toprak iyileştiriciler kullanılabilir. ⇒ Kompost aktivitasyonu için, genetiği değiştirilmemiş uygun bitkisel kaynaklı karışım veya mikroorganizma karışımları kullanılabilir. ⇒ Toprak koşulları ile topraktaki veya bitkideki besin maddelerinin yararlılığının artırılması için genel olarak kullanımına izin verilmiş olan mikroorganizma preparatları yetkilendirilmiş kuruluşun onayı ile kullanılabilir. ⇒ Organik gübre ve toprak iyileştiricilerin üretimi, ithalatı ve ihracatı için bakanlıktan izin alınır. Bu izinlerden sonra, yetkilendirilmiş kuruluş tarafından uygunluk belgesi veya sertifika verilir.

Gübreler ve Toprak İyileştiriciler

Organik pamuk yetiştiriciliğinde kullanımına izin verilen, gübre ve toprak iyileştiriciler aşağıda verilmiştir.

Ekim ve Dikim

Organik pamuk üretimi ekim ve dikim kuralları aşağıda belirtilmiştir. ⇒ Tohum; genetik olarak yapısı değiştirilmemiş, döllenmiş hücre çekirdeği içindeki DNA dizilimine dışarıdan müdahale edilmemiş, sentetik pestisitler, radyasyon veya mikrodalga ile muamele görmemiş biyolojik formunda olmalıdır. ⇒ Fide; organik tohum veya ana bitkiden elde edilmiş,üretimi sırasında sentetik besleme ve büyütme maddeleri ile hormonların kullanılmadığı, toprak ve iklim koşullarına uygun hastalık ve zararlılara dayanıklı olmalıdır. 28 ⇒ Fidan ve anaç; organik tohumdan üretilen,üretimi sırasında sentetik bitki besleme ve büyütme maddeleri ile hormonlar kullanılmadığı, toprak ve iklim koşullarına uygun , hastalık ve zararlılara dayanıklı,bir yaşından büyük olmalıdır. ⇒ Kullanılacak tohum, fide, fidan, anaç, misel, çelik, yumru gibi çoğaltım materyali organik tarım metoduyla üretilmiş olmalıdır. ⇒ Organik tarımda üretim ve çoğaltım metaryeli hastalık ve zararlılara karşı kimyasal ilaçlamaya tabi tutulmadan kullanılır. ⇒ Ekim üretim şekli ve tipine göre elle veya kontrol sertifikasyon kuruluşunun izin vereceği ekipmanlarla yapılır. Bu ekipmanlarla modern tarım metoduyla ekim yapılmışsa , ekipmanlar yıkanıp temizlendikten sonra organik tarım için kullanılabilir.

Bitki Koruma

Organik pamuk üretiminde bitki koruma kuralları aşağıda belirtilmiştir. Organik tarım metoduyla organik pamuk üretimi yapılan tarım alanlarında kesinlikle kimyasal ot öldürücüler, büyümeyi durdurucular ve gerileticiler kullanılamaz. Hastalık, zararlı ve yabancı otların mücadelesinde aşağıdaki hususlar dikkate alınır. ⇒ Hastalık ve zararlılara dayanıklı tür ve çeşit seçimi yapılmalıdır. ⇒ Uygun ekim nöbeti hazırlanmalıdır. ⇒ Uygun toprak işleme yöntemleri uygulanmalıdır. ⇒ Kültürel, biyolojik ve biyoteknik mücadele metotları uygulanmalı ve ⇒ Yabancı otlar elle veya çapalama yöntemiyle yok edilmelidir.

Sulama

Organik bitkisel üretim sulama kuralları aşağıda belirtilmiştir. ⇒ Organik tarım metoduyla organik pamuk üretimi yapılan tarım alanlarında salma sulama teknikleri kullanılamaz. ⇒ Sanayi ve şehir atık suları ile drenaj sisteminden elde edilen drenaj suları organik tarımda kullanılamaz, gerekli hallerde suyun uygunluğuna yetkilendirilmiş kuruluş tarafından yapılacak kontrollerde karar verilir. ⇒ Yetkilendirilmiş kuruluş tarafından toprağın sulu arazi tasnif ve geçirgenlik hızı değerinin tespitinin yaptırılası sağlanır. ⇒ Pamuğun vejetasyon süresince tüketeceği su miktarına göre su planı hazırlanır. ⇒ Araziye su ölçüm cihazı yerleştirilir, plana göre sulama suyu ölçülerek kullanılır. Suyun basınçlı veya basınçsız kapalı sulama teknikleri ile pamuğun kök bölgesine verilmesi sağlanır ⇒ Sulama suyu çevre kirliliğine yol açmamalıdır. ⇒ Sulama, toprak yapısında bozulmaya ve erozyona yol açmamalıdır.

Hasat

Organik bitkisel üretim hasat kuralları aşağıda belirtilmiştir. ⇒ Organik ürünlerin hasadında kullanılan teknik araç ve gereçlerin ekolojik tahribat ve kirlilik oluşturmaması gerekir. ⇒ Elle toplama materyalleri ürünün organikliğini bozmayacak yapıda olmalıdır. Toplama materyalleri hijyenik olmalıdır. ⇒ Makine ile hasatta, hasat makinesi tüm artıklardan temizlenir, mümkünse ürünle temas edecek kısımlar yıkanır. ⇒ Toplama alanı yetkili kuruluş tarafından 1 yıl önce gözlem altına alınır. Toplama alanı son iki yıl içinde yangın geçirmiş olmamalıdır. Toplama alanında anız yakılmaz. (Organik Tarımın Esaslarına ve Uygulamasına İlişkin Yönetmelik, 2005)